Social Icons

Pages

29 Ocak 2012 Pazar

Teacch Eğitsel Teknikleri

Otizmin nörolojik temelli gelişimsel bir bozukluk olduğunun belirlenmesi ve Temple Grandin’in “Resimlerle Düşünmek” kitabının ve bir çok yüksek işlevli veya asperger sendromlu bireyin kendileri hakkında yazdıklarının (otizmin içerden anlatımı) çoğalması otizmin daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır,

Otizmi anlamaya, otistik bireye odaklanan ve onun varolan ilgi ve becerileri üzerine inşa edilen “otizme özgü” geniş çaplı bir müdahale programına gereksinim olduğu düşüncesiyle 1962 de Shopler, Mesibov ve arkadaşlarınca TEACCH (Treatment and Education of Autistic and Related Communication Handicapped Children), otistik ve iletişimle ilgili engeli olan çocuklar için eğitim ve müdahale programını geliştirmişlerdir. Bu programın temel amacı, çocuğun gereksinimi olan becerileri kazanmasını sağlamak, davranış problemlerini azaltmak ve bir yetişkin olduğunda mümkün olduğunca sosyal hayata katılmasını sağlamaktır. Daha önceki yazılarda ve aşağıda ayrıntılı açıklamaya çalıştığım otizmli bireylerin görsel öğrenme ve diğer özelliklerini dikkate alan TEACCH yaklaşımının kullandığı program listeleri ve görsel yardımcılar kullanma gibi teknikler son yıllarda birçok programda kullanılmaya başlanmıştır.

TEACCH Eğitsel Teknikleri

Geleneksel eğitim modelinde sözel anlatım, model olma ve sosyal pekiştireçler çok kullanılır. Normal gelişim gösteren bireylere bir şey öğretmenin en etkili yolu dil kullanımıdır. Eğitimcinin sözel açıklamaları öğrencinin neyi, nasıl yapacağını ve yapılanlar arasındaki ilişkiyi anlamasını sağlar. Ne yapacağını öğrenince uygular ve gerektiğinde yardım isteyerek çalışmayı tamamlayabilir. Otistik bir birey ortamdaki ses, ışık gibi bir uyaranla ilgilenip söylenenlere odaklanmayabilir, eğitimcinin dudak hareketlerini izliyor olabilir, kendisine yönelik konuşulduğunu anlamamış olabilir veya dikkatini verse bile karmaşık kelimeleri, yan anlamlarını, mantıksal çıkarımları anlamakta güçlük çekebilir. Bu nedenle TEACCH yaklaşımı sözel yönerge ve sözel açıklamaların tek başına yeterli olmadığını dikkate alır, sözel bilginin görselleştirilerek anlaşılır kılınmasını gerekli görür.

Model olma yöntemi, otistiklerin eğitiminde çoğu zaman etkili değildir; çünkü bireyin modeli taklit edebilmesi için onu izlemesi ve onun gibi yapması, ilişkili özellikleri tanımlayabilmesi gerekir. Otistiklerde model alma, taklit yoluyla öğrenme sınırlıdır; bu nedenle bazen gösterileni izleyebilir, ancak ona bakarak kendi davranışlarını organize etmede başarılı olmayabilir.

Eğitimcinin kullandığı sosyal ödüller olan “aferin, şahane, teşekkür ederim” gibi övgüler, öğrencinin yaptığından gurur duyduğunu belirten ifadelerin, pekiştireç olarak amacına ulaşabilmesi için öğrenci için bir anlamı olması gerekir. Fakat otistik bir çocuk bu övgülerin veya gülümsemenin iletişimsel anlamını bilmez ya da bu memnuniyet ifadesinin yaptığı işle ilişkisini kuramaz. Bu nedenle sosyal pekiştireçler çok etkili olmaz, bu ilişkiyi kurabilmesi için bir süre sosyal pekiştireçleri somut “sevdiği yiyecek, oyuncak gibi” pekiştireçlerle birlikte kullanmak, zamanla somut olanları azaltıp sosyal ödülleri arttırmak gerekmektedir.

TEACCH yaklaşımı bu tekniklerden tamamen vazgeçilmesini önermez, ancak bunlara ek olarak farklı teknik ve stratejilerden de yararlanılması gerektiğini savunur.

Bu programın yapılandırılmış öğretim yöntemini temel almasının nedeni, pek çok çalışmada (Locyer & Rutter, 1969; Rutter, Greenfeld & Locker, 1967; Schopler, Mesibov, DeVellis & Short, 1981; Akt. Mesibov ve Schopler, 1994), görsel olarak yapılandırılmış öğretim programlarının kullanılmasının otistik bireylerin gelişimsel alandaki becerilerinin arttırılması ve davranışsal problemlerinin azaltılmasında yararlı olduğunun gözlemlenmiş olmasıdır.

TEACCH Programı ve Yapılandırılmış Eğitim

TEACCH programı, görsel olarak yapılandırılmış öğretim tekniklerini kullanarak fiziksel çevreyi, günlük programları, bireysel çalışma sistemlerini her yaş ve işlevsellik düzeyindeki birey için anlaşılır hale getirmeyi amaçlamaktadır.

Fiziksel Ortamın Yapılandırılması

Çalışılan mekanın düzenlenmesi önemlidir. Belirli aktiviteleri nerede yapacağı açık olarak belirlenmelidir. Çocuk bireysel olarak çalışacağı alanı, oyun alanını arkadaşları ile çalışacağı alanı, NE öğreneceğini, NEREDE öğreneceğini bilmelidir. Böyle bir düzenleme kendinden ne beklendiğini ve neyi nerede yapacağını daha kolay anlamasını sağlayacağı için belirsizlikten kaynaklanan anksiyetesini azaltacaktır. Çalışmadan sonra oyun alanına gidiyorsa çalışma ile oyun arasındaki ilişkiyi daha iyi anlayabilecektir.

Eğitim ortamında dikkati dağıtacak unsurların bloke edilmesi önemlidir. Dışarıdan gelecek ses, ışık, görüntü gibi dikkat dağıtıcıların bloke edilmesi, duvarlarda minimal görsel uyaran bulunması dikkatin dağılmasını en aza indireceği için önemlidir.

Çalışma alanlarının seçimi önemlidir. Pencere, ayna veya malzeme dolabının önü gibi dikkat dağıtıcı yerlerde çalışmak, dikkati çabuk dağılan bir çocuk için uygun değildir. Boş bir duvara dönük minimum uyaran olan bir yer/masa, sık sık dışarı çıkmak isteyen bir çocuk için ise kapıdan uzak bir nokta çalışma için başlangıçta daha uygun olacaktır.

Sınırlar ve öğrencinin gereksinimlerine uygun düzenlemelerin yapılması önemlidir. Çalışma alanı, özel aktivite alanları belirlendikten sonra seperasyonlar, mobilyalar ya da tabanın bantlarla ayrılması gibi düzenlemelerle çalışma alanı görsel olarak ayrılabilir olmalıdır. Materyaller düzenlenirken her öğrencinin gereksinimi dikkate alınmalıdır. Dikkati çabuk dağılan bir çocuk için materyallerin sırayla almasını sağlayacak şekilde kutular/sepetler içinde rafta dizili olması uygun olabilir. Her çocuk için gerekli olan fiziksel çevre yapılandırma miktarı belirlenmelidir. Çocuk bağımsız çalışmayı geliştirdikçe fiziksel yapılandırma miktarı azaltılmalıdır.

Yapılandırılmış Programlar/ Program Listeleri

Yapılandırılmış programlar her çocuğun o gün boyunca önce ne yapacağını sonra ne yapacağını ve çalıştıktan sonra kendisini neyin beklediğini gösterir. Yapılandırılmış programlar, her öğrencinin düzeyine uygun olarak resim, çizimler, yazılar gibi görsel materyaller kullanılarak yapılabilir. Yapılandırılmış programlar, yapacağı işin sırasını takip etmekte zorlanan çocuğa, yapacağı işin sırasını hatırlatır, alıcı dili yetersiz olan bir çocuğun, sözel yönergeleri anlamasını sağlar, sıralı işitsel belleği zayıf olan çocuğa yapacağı işlerin sırasını gösterir, dikkati sık sık dağılan çocuğa, sık sık programına bakma ve dikkatini toplama olanağı verir, sevdiği etkinliklerin programında olması, yapması gerekenleri biran önce yapması için motivasyonun arttırır, bilinmezliği ortadan kaldırdığı için, bilinmezliğin yarattığı anksiyeteyi azaltır.

TEACCH uygulanan sınıflarda, genel sınıf programları ve her çocuğun bireysel programı olmak üzere iki tip program vardır. Çocukların bilişsel kapasitesine göre gerçek nesneler, fotoğraflar gibi daha açık görsel yardımcılardan yazılara kadar her türlü görsel materyal grup ve bireysel programda olabilir. Çocuğun düzeyine göre etkinlik sayısı, oyun şeklindeki bir çalışmadan, iki, üç, dört…daha çok sayıda çalışmaya doğru arttırılır.

Bireysel Çalışma Sistemleri

Program listeleri çocuğa bir gün boyunca yapacağı çalışmaların sırasını gösterirken, bireysel çalışma sistemleri çocuğun bağımsız çalışma alanında yapacağı işleri gösterir. Bireysel çalışma sistemleri, çocuğa, hangi işi yapması gerektiğini, yapılacak işin miktarını, bitirdiklerini nasıl bileceklerini ve işi tamamladıktan sonra ne olacağını bilmelerini sağlar. Yüksek işlevli bir çocuğa yazılı olarak verilebilecek çalışma sırası, daha ağır çocuklar için resimler gibi daha açık görsel malzemelerle hazırlanabilir, materyaller aynı resimlerin olduğu kutular içinde ve sırasıyla alacağı şekilde raflara yerleştirilebilir. En sonunda ödülün belirtilmiş olması önemlidir. Her çalışmadan sonra materyali içine koyacağı bitti kutusuna koymak ve “bitti” diyerek sözel olarak vurgulamak otistik bir çocuk için işin ne zaman ve nasıl bitirileceğini anlaması açısından önemlidir.

Görsel Yapılandırmalar

Otistik çocukların en önemli zorluklarından biri iletişim kurma ile ilgilidir. Görsel açıklık-anlaşılabilirlik, görsel organizasyon, görsel yönergeler gibi yollarla elde edilen görsel yapılandırma ile sunulan işlerde daha iyi performans gösterdikleri gözlemlenmektedir.

Görsel açıklık, boyanacak şeklin kenarına ip yapıştırmak gibi dikkatini çekmek istediğimiz durumu abartılı daha kolay algılanabilecek şekilde ortaya koymak daha kolay anlaşılmasını sağlayacaktır.




















Görsel organizasyon, materyallerin masanın üstünde yan yana durması, uyaranları kontrol ve organize etmekte zorlanan bir otistik için kafa karıştırıcıdır. Materyalleri kutu/ sepet gibi ayrı ayrı kaplarda getirmek, boyayacağı kağıdı bölümlere ayırarak daha küçük ve kontrol edilebilir kılmak, karmaşık gelen çalışmaları daha anlaşılır kılacaktır.

Görsel yönergeler, sözel yönergeler yerine yazı, resim gibi görsel yönergeler gün boyu kimseye bağlı olmadan çalışmayı, yaşamayı öğrenmesini sağlayacaktır. Böylelikle yetişkinlikte bağımsız yaşam ve çalışma becerisine kavuşmuş olacaklardır.

Rutinler

Otistik çocuk hemen hemen her işle ilgili bir rutin geliştirir. Otistik çocukların rutin oluşturma özelliğinden yararlanmak, ancak daha esnek ve üretken kullanmak önemlidir. Bunun için eğitimcinin yeni bir beceri öğretirken oluşturduğu rutini detayları değiştirerek yavaş yavaş esnetmesi, ancak ana yapıyı değiştirmeden koruması çocuğun değişikliklerden rahatsızlık duymadan, detaylara takılmadan ana yapıya odaklanmasını sağlamaktadır.

TEACCH programı sözel yönergeleri kullanırken çocuğun alıcı dil düzeyini dikkate alır, uzun sözel ifadelerin çocuğun kafasını karıştırdığını bilerek olabildiğince minimum bir dil kullanır. Şakalar, metaforlar, mecazi anlamı olan kelimeler gibi otistik çocukların anlamakta zorlandığı kelimelerden olabildiğince kaçınılmalıdır.

Bir işin tamamlanması, başarılması yeniden yapmak için önemli bir motivasyon kaynağıdır. Çocuklara çalışma sırasında yanlış yapmadan gerektikçe yardım verilmelidir. Yardımlar çocuğun gereksinimine göre fiziksel yardım, model olma veya sözel ipuçları, jestler olabilir. Çocuk öğrendikçe yardımlar azaltılmalıdır.

Lovaas Yöntemi

Çocuğun zayıf ve kuvvetli tarafları araştırılmadan,ceza ile istenilmeyen davranışların yok edilmesine bastırılmasına ve taklit ile öğrenilmesine çalışılır. Çocuğun neleri sevdiği tespit edilir. Doğru cevap ya da doğru davranış anında ödüllendirilir. Ses tonumuzla “ bravo,aferin ”uyarıları verilir. Eğitimin başında genellikle bir yiyecek olur.sık sık ve azar azar verilir.istenilen davranış yerleşince somut ödül soyut ödüle dönüştürülür. Hayır derken sert bir ses tonu,aferin derken yumuşak bir ses tonu kullanılır. Alıştırmalar günde bir iki saat yapılır. Bir alıştırmayı sözel yardım ile on defadan sekizinde doğru yapınca bir sonraki alıştırmaya geçilir. İlk öğreneceği komutlar “ otur,bana bak, düzgün dur vb” olmalıdır. Çalışmalar arasındaki kısa aralarda çocuğa sevdiği şeyler yaptırılır. Eskiler devamlı tekrarlanır.Yeni alıştırmalar arasına serpiştirilir. Bir alıştırma için 15 dakika önerilir. Otizimli çocuklar için çerçeve çok önemlidir.O çerçeveyi ve kuralları önce siz koymazsanız o kendi kurallarını koyar.Konulan kurallardan taviz verilmemelidir.Aksi takdirde program çöker.

Özel Eğitim Nedir

ÖZEL EĞİTİM UZMANI VE ÖZEL EĞİTİM UZMANI KİMDİR?

Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 2000 yılında hazırladığı 573 sayılı kanun hükmünde kararnamede özel eğitim “özel eğitim gerektiren bireylerin eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri ile onların özür ve özeliklerine uygun ortamlarda sürdürülen eğitim” olarak tanımlanmıştır.

Özel eğitim öğretmeni ise; üniversitelerin eğitim fakültelerinde yeralan özel eğitim programlarından 4 yıllık lisans eğitimi almış, zihinsel engelliler, işitme engelliler, görme engelliler ana bilim dallarında branşlaşmış personeldir. Özel eğitim öğretmenleri aynı programda 2 yıllık yüksek lisans derecelerini aldıklarında ise “özel eğitim uzmanı” ünvanını alırlar. Özel eğitim öğretmenleri, devlet okullarında, özel rehabilitasyon merkezlerinde, ya da özel eğitim hizmeti sunulan diğer kurumlarda görev yapabilirler. Türkiye’de şu anda 8 üniversitede özel eğitim programları bulunmaktadır. Her program yılda yaklaşık olarak 50 özel eğitim öğretmeni mezun etmektedir. Özel eğitim öğretmenleri öğrencinin “bireysel eğitim program” larının hazırlanması için oluşturulan ekibe de başkanlık eder.

EĞİTSEL TANILAMA VE DEĞERLENDİRME SÜRECİ

Özel eğitimde eğitsel tanılama ve değerlendirme süreci Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde aşağıdaki gibi tanımlanmıştır. Bu bilgi http://orgm.meb.gov.tr/ adresinden aynen alınmıştır:

Eğitsel değerlendirme ve tanılama

MADDE 7- (1) Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde, eğitsel amaçla bireyin tüm gelişim alanındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri ile eğitim ihtiyaçları belirlenerek en az sınırlandırılmış eğitim ortamına ve özel eğitim hizmetine karar verilir.

(2) Bireyin eğitsel değerlendirme ve tanılaması rehberlik ve araştırma merkezinde oluşturulan özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından nesnel, standart testler ve bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla yapılır. Tanılamada bireyin; tıbbî değerlendirme raporu ile zihinsel, fiziksel, ruhsal, sosyal gelişim öyküsü, tüm gelişim alanlarındaki özellikleri, akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri, eğitim performansı, ihtiyaçları, eğitim hizmetlerinden yararlanma süresi ve bireysel gelişim raporu dikkate alınır.

(3) Eğitsel değerlendirme ve tanılama; eğitimin her tür ve kademesindeki geçişler ile bireylerin eğitim performansı ve eğitim ihtiyaçları dikkate alınarak veli ya da okulun/kurumun isteği üzerine gerektiğinde tekrarlanır.

(4) Eğitsel değerlendirme ve tanılama sonucunda özel eğitime ihtiyacı olduğu belirlenen bireyler için Ek-1’de yer alan Özel Eğitim Değerlendirme Kurul Raporu hazırlanır. Bu rapor, özel özel eğitim kurumlarından eğitim ve destek eğitim hizmeti alan öğrenciler için her yıl yenilenir.

(5) Millî eğitim müdürlükleri, örgün ve yaygın eğitim kurumları, sağlık kuruluşları, üniversiteler, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı birimler ve yerel yönetim birimleri özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitsel değerlendirme ve tanılanması amacıyla RAM’a yönlendirilmesinde sorumluluğu paylaşırlar.

(6) Eğitsel değerlendirme ve tanılama hizmetlerine ilişkin bilgi işlem hizmetleri Bakanlıkça geliştirilir.

Eğitsel değerlendirme ve tanılamanın ilkeleri

MADDE 8- (1) Eğitsel değerlendirme ve tanılamanın ilkeleri şunlardır:

a) Eğitsel değerlendirme ve tanılama erken yaşta yapılır.

b) Eğitsel değerlendirme ve tanılama, bireyin tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri ile eğitim ihtiyaçları birlikte değerlendirilerek yapılır.

c) Eğitsel değerlendirme ve tanılama; fiziksel, sosyal ve psikolojik bakımdan birey için en uygun ortamda yapılır.

ç) Eğitsel değerlendirme ve tanılama, bireyin yetersizliğine göre birden fazla yöntem ve teknik ile uygun ölçme araçları kullanılarak yapılır.

d) Eğitsel değerlendirme ve tanılama, bireyin eğitim ihtiyacı ve gelişimi dikkate alınarak gerektiğinde tekrarlanır.

e) Eğitsel değerlendirme ve tanılamada, bireyin öğrenme ortamları ile yeterli ve yetersiz olduğu yönler birlikte değerlendirilir.

f) Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde veli, okul ve uzmanlar iş birliği içinde çalışırlar.

g) Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde ailenin ve gerektiğinde bireyin görüşü alınır.

ğ) Eğitsel değerlendirme ve tanılama süreciyle ilgili olarak birey ile ailenin görüş ve onayları alınmadan hiçbir açıklama yapılamaz. Eğitsel değerlendirme ve tanılama sonuçları sadece yasal ve eğitimle ilgili kararlar almak için kullanılır.

Eğitsel değerlendirme ve tanılama için gerekli belgeler

MADDE 9- (1) Eğitsel değerlendirme ve tanılamaya alınacak bireyler için aşağıdaki belgeler istenir:

a) Bireyin, velisinin ya da okul/kurum yönetiminin yazılı başvurusu.

b) Okula/kuruma kayıtlı öğrenciler için bireysel gelişim raporu.

c) Herhangi bir okula/kuruma kayıtlı olmayan bireyler için başvurduğu RAM’ın sorumluluk bölgesi içinde ikamet ettiğini gösteren belge.

ç) Gerektiğinde tıbbî tanılaması ile ilgili sağlık kurulu raporu.

Eğitim planı

MADDE 10- (1) Özel eğitime ihtiyacı olan her birey için Ek-1/a’da yer alan Eğitim Planı Örneği hazırlanır. Eğitim planında, bireyin tüm gelişim ve akademik disiplin alanlarındaki performansı ile öncelikli eğitim ihtiyaçlarına göre belirlenen yıllık amaçlar yer alır.

(2) Eğitsel değerlendirme ve tanılaması ilk kez yapılan her bireyin eğitim planı özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından hazırlanır.

(3) Eğitim planı yeniden hazırlanırken öğrencinin o yıla ait bireysel gelişim raporu ile bir önceki eğitim planı dikkate alınır.

(4) Resmî okul ve kurumlara devam eden öğrencilerin eğitim planı her yıl BEP geliştirme birimi tarafından yenilenir.

(5) Eğitim ve/veya destek eğitim hizmeti verilen özel özel eğitim okul ve kurumlarındaki bireylerin eğitim planı her yıl özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından yenilenir.

Otizm Nedir


Otizm yaşam boyu süren bir durumdur.Otizm her bireyi farklı düzeyde etlkiler.Otizm ömür boyu süren bir durumdur ama otizmi olan bireyler birçok beceriyi gerçekleştirebilir ve birçok şeyi öğrenebilirler.Otizmi olan bireyler insanlar duygularını,isteklerini,anlatmakta zorlanırlar.Yeni inanlarla tanuşmakta ve arkadaşlar edinmekte zorlanırlar.Diğer insanların ne düşündüğünü anlamakta zorlanırlar.Otizmin sebebi bilinmemektedir.Çocuğunuzun otizmli doğmasının sebebi sizin kötü bir ebeveyn olmanız değildir!
Bazı ailelerde birden fazla otizmli birey olabilir .Bu da otizmin genetik olabileceği sorusunu akııllara getirmektedir ve bu konuda araştırmalar devam etmektedir.Ama kesin olan şudur ki otizmin sebebi psikolojik bir durum değildir.Otizmi olan bireyler konuşamayabilir.Başka insanların ne söylediğini anlamakta zorlanabilir.Sadece en sevdikleri şeyler hakkında konuşabilir.
Diğer insanların söylediklerini taklit edebilir.Diğer insanların duygularını anlamakta zorlanabilir.Diğer bireylerin oyunlarına katılmak istemeyebilir.Her gün aynı şeyleri yapmaktan,aynı oyunu oynamaktan zevk alabilir.Otizmli bireyler için koordinsayon gerektiren aktiviteler zor olabilir.
Çatal kullanmak,makasla kesmek, bisiklete binmek ya da bıçakla kesmek zor gelebilir.Bir alanda matematik,sanat ya da dil gibi çok iyi olabilirler.Görsel olarak öğrenen bireyler oldukları için gözlem yoluyla başka bireylerin yaptıklarına bakarak yapılanı kolaylıkla öğrenebilirler.Bir aktivitede dikkatlerini toparlayıp yoğunlaştırabilirler.Otizmli bireylerde öğrenme güçlüğü olabilir.
Otizmli bireylerin %70-80'nin zihinsel engelli olduğu doğru değildir.Otizmli bireyler öğrenen fakat öğrendiklerini uygun şekilde uygulamakta sıkıntı yaşayan bireylerdir.Otizmli bireyler okuma-yazma öğrenebilir.

Otizm Hakkında Yanlış Bilinenler

.    Otizmli bireyler asla size bakmaz, göz kontağı kurmazlar.
.    Otizmli bireylerin %75-80’i zihinsel engellidir.
.    Eğitimle kaydedilen İlerleme bireyin otizmi olmadığı anlamına
     gelir.
.    Otizmli bireyler konuşmaz ya da konuşamazlar.
.    Otizm zamanla geçer.
.    Otizmli bireyler öğrenemezler.
.    Otizmli bireyler duyguları anlamaz, fiziksel temastan
     hoşlanmaz ve duyguları anlamadığı için göstermezler.
.    Otizmli bireyler arkadaş istemezler.
.    Otizmli bireyler yaşıtlarını ya da yetişkinleri anlamaz,
     duygudaşlık kuramazlar.
.    Otizmli bireyler kendi çıkarları için karşısındaki bireyleri kullanır.
.    Otizmli bireyler isterlerse konuşabilirler.
.    Otizmli bireyler gülmezler.
.    Otizmli bireyler etrafındaki diğer bireyleri anlamaz ya   
     da yetişkinlerden ipuçlarını kapamazlar.
.    Otizmli birey daha önce yapabildiği bir şeyi tekrarlamıyorsa bu
     onun şımarık, asi ya da inatçı olamsından dolayıdır.
.    Otizm duygusal bir bozukluktur.
.    Otizmli çocukların hayal gücü yoktur.
.    Otizmin olmasının sebebi ailelerdir.
.    Otizm az rastlanılan bir bozukluktur.
.    Bütün otizmli çocuklar aynıdır.
.    Tüm otizmli çocuklar resimler halinde düşünür.
.    Otizmli bireylerin potansiyelleri ve becerileri sınırlıdır.
.    Bütün otizmli çocuklarda öğrenme güçlüğü vardır.
.    Otizmli bir çocuğun içinde bir dahi yatmaktadır.

Otizm Eksiklik Degil Farklılıktır

Otizm gittikçe artan ve her bireyi farklı şekilde etkileyen bir durumdur. Uyguladığımız eğitimlerde en çok önem verdiğimiz nokta “bireysel farklılıklardır”. Her birey farklı olduğu için verilen eğitimler de bireyin öğrenmesine, sosyalleşmesine ve iletişimine katkıda bulunacak şekilde farklı olmalıdır. Ülkemizde halen otizmli bireylerin çoğunluğunun zihinsel engelli olduğu düşüncesi hâkimdir ve bu yüzden otizmli çocuklara zihinsel engelli çocuklar gibi yaklaşılmakta ve bu şekilde eğitim verilmektedir. Oysaki otizmli bireyler bilgiyi öğrenmede değil, öğrenilen bilgiyi yaşamlarında uygun şekilde kullanmakta sıkıntı yaşamaktadırlar. Biz bunu, deneyimlerimizden ve otizmi anlatan çocuklarımızdan öğrenmiş bulunmaktayız.

Otizmli çocukların sınırlılıklar yaşadığı alanlar bellidir. Fakat bu sınırlılıklar çocuğun yapabileceklerinin sınırını çizmemelidir. Eğitimler her zaman çocuğun farklılıklarını olduğu gibi kabullenmeye ama bu sınırlılıkları aşmaya yönelik olmalıdır. Ayrıca farklı olmak yanlış ya da kötü bir şey değildir. Bizler bugün anlayamadığımız ya da tuhaf bulduğumuz için çocuklarımızın farklı davranışlarını yanlış ya da kötü diye nitelendiremeyiz.

Otizm tanısı alan her çocuk öncelikle bir çocuktur. Otizm tanısı alan ve eğitimlere başlayan her çocuk farklılıklarına ve sınırlılıklarına rağmen; her çocuk gibi oyun oynamalı, sosyalleşmeli ve yaşayarak öğrenmelidir. Eğitimlerde de bunlar göz ardı edilmemeli ve eğitimler çocuğu pasif kılan, ezbere dayanan eğitimler olmamalıdır. Tam tersi çocuklar katılımcı, öğrenen, eğlenen ve öğrendiklerini gösteren bir birey olma yolunda desteklenmelidir.

Merkezimize başlayan her aileye öncelikle bu düşünceyi kazandırmaya çalışmaktayız. Çocuklarına baktıkları zaman önce çocuğu daha sonra otizmi görmelerini ancak bu sayede çocuklarına daha faydalı olabileceklerini anlatmaktayız. Eğer aile çocuğuna baktığı zaman sadece farklılıklarını ya da otizmini görürse bu hem aile için hem de çocuk için çok yıpratıcı olmaktadır. Merkezimizde,uygulamalı davranış analizi(ABA) temeline dayanan bireysel özel eğitim,iletişim becerilerini geliştirmeyi hedefleyen konuşma ve dil terapisi ve ailelere  destek hizmetler vermekteyiz.Çalışmalarımız tüm gelişim alanlarını kapsayacak şekilde çocuğun eğitimine ve gelişimine katkıda bulunan diğer tüm bireylerin de katıldığı ortak bir çalışma şeklinde yürütülmektedir.

Otizmli bireylerin sözel ifadesinin olup olmaması okuma yazma öğrenmelerine engel değildir. Merkezimizde akademik olarak hazır olan her otizmli çocuğa okuma yazma eğitimi verilmektedir.

Bazı çocuklarımız altı ayda bazıları ise bir ya da iki senede okuma yazmayı öğrenmişlerdir. Ayrıca son zamanlarda merkezimizde kendi başına okuma-yazma öğrenmiş ve bunu yıllarca saklamış olan çocuklarla karşılaşmaktayız. Otizmi olanlar otizmi anlatıyor bölümünde okuduklarınız bu çocuklarımızın yazdıklarıdır. Bu çocuklarımız okuma-yazmayı kendi başlarına öğrenmiş fakat yıllarca göstermek istememişlerdir. Kendileri istediği zamanda bizimle yazarak iletişime geçmeye başlamışlardır. Bu çocuklardan bazıları sözel iletişim becerisine sahip bazıları ise sahip değildir. Bu yüzden aileler, çocukları konuşamıyor ya da bildiklerini göstermiyor diye ümitlerini kaybetmemeli, eğitimden vazgeçmemelidirler. Doğru davranıldığı, birey olarak saygı ve sevgi gördükleri, otizmlerine değil kişiliklerine öncelik tanındığına inandıkları, güvendikleri ve hazır oldukları zaman çocuklar bildiklerini göstermeye başlamaktadırlar.

Merkezimizde önemle vurguladığımız bir nokta da çocukların yanında otizm konusunda konuşulmaması gerektiğidir. Otizmli çocukların kendilerini ifade edememesi ya da ilgilenmiyor gibi görünmesi konuşulanları anlamadıkları anlamına gelmemektedir. Tam tersine bu konuların yanlarında konuşulmasından son derece rahatsız olmaktadırlar ve davranış problemleri ile bunu ailelerine anlatmaya çalışmaktadırlar.

Bizler merkezimizde hem özel eğitim alanında hem de konuşma ve dil terapisi alanında otizmli çocuklarımızın farklılıklarına saygı göstererek, bu farklılıkları onların ilerde olabildikleri kadar bağımsız olmalarına yardımcı olacak şekilde şekillendirmelerine yardım ederek eğitim vermekteyiz. Merkezimizde otizmi olan çocuklar ve yetişkinlerle çalışmaktayız ve her çalışma bizde heyecan uyandırmaktadır. Çünkü çalıştığımız her birey, biz eğitmenlere, birçok şey öğretmiştir.

Eğitim verirken yeni bilgileri takip etmek, iyi bir gözlemci olmak, aile işbirliğine inanmak, aileleri doğru şekilde bilgilendirmek, çocuklara ve potansiyellerine inanmak ve yeniliklere açık olmak başarıyı yakalamak için çok önemlidir. Merkezimizde ki çalışmaların temelini bunlar oluşturmaktadır. Yeni bir yaklaşım, doğru bir eğitim ve başarı için biz buradayız.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız